top of page

19 MAYIS: Gençliğe Emanet Değil, Güvenilmiş Bir Gelecek

  • Yazarın fotoğrafı: Dilek Şirvanlı Özen
    Dilek Şirvanlı Özen
  • 19 May
  • 2 dakikada okunur

Her şeyin yön değiştirdiği bir sabah düşünün. Bir vapur kıyıya yanaşır, biri karaya çıkar ve bir yol başlar. Ama bu öyle bir yol ki, sadece yürüyene değil, arkadan gelecek olanlara da ses olur. Bazen bir tarih yalnızca geçmişe ait değildir; bugüne uzanır, yarına yön verir. 19 Mayıs da tam olarak böyle bir gündür. Gençliğe verilmiş bir sorumluluk gibi görünse de, altında yatan asıl anlam derin bir güven duygusudur.



19 Mayıs, bir milletin yeniden ayağa kalktığı bir gün olmasının ötesinde, gençliğe duyulan güvenin tarihsel simgesidir. Atatürk’ün Samsun’a çıkışıyla başlayan o yolculuk, yalnızca bir kurtuluş hareketi değil; gençlere inanarak başlatılmış bir değişimin ilk adımıdır. “Bütün ümidim gençliktedir” sözü, bir görev tanımından çok, taşıması kolay olmayan ama onurlu bir güven ifadesidir.

Bugün genç olmak kolay değil. Dünya hızlandı, beklentiler çoğaldı, kıyaslar arttı. Herkesin bir şey söylediği ama kimsenin birbirini tam olarak duymadığı bir çağda, gençler çoğu zaman sadece görülmek, oldukları gibi kabul edilmek istiyor. Başarmak zorunda kalmadan, eksiksiz olmak zorunda kalmadan, sadece varlıklarıyla değerli hissedebilmek...

Tam da bu noktada inanç en büyük destek. Bir gence inanmak, yolunu aydınlatmak gibidir. O inanç, ihtiyaç duyduğu güven duygusunu besler; bazen yolunu kaybetse de, o inanç sayesinde yeniden yönünü bulabilir. Gençler yalnızca geleceğe hazırlanması gereken bireyler değil; bugünün sözünü söyleyen, yükünü taşıyan, sorular soran insanlardır. Onlara kulak vermek, ancak bugünü birlikte inşa etmeyi kabul etmekle mümkün olur.

Güçlü olmak artık her şeyi göğüslemek anlamına gelmiyor. Bazen durup dinlenebilmek, yön değiştirebilmek, bir adım geri çekilip yeniden başlamak da gücün bir ifadesidir. Bu da ancak yargılanmadan, desteklenerek gelişebilen bir beceridir. Gençlerin bu alanlara ihtiyaç duyduğu açık; hata yapma hakkı, düşünme molası, desteklenme ihtiyacı hâlâ geçerli.

Eğer çocuklara gösterdiğimiz sabrı ve anlayışı gençlik yıllarına da taşıyabilirsek, daha özgür düşünen, daha sağlam duran bireyler yetiştirmek mümkün olabilir. Onları sadece başarılarıyla değil, varoluşlarıyla kabul ettiğimizde, çok daha derin ve sağlıklı bağlar kurulabilir.

Bugün bayram. Ama yalnızca geçmişi anmak için değil. Aynı zamanda bugünün gençliğine yeniden bakmak, onlara ne kadar güven duyduğumuzu hatırlamak ve bu güveni nasıl hissettirdiğimizi sorgulamak için de bir fırsat. 19 Mayıs, geleceğe duyulan inancın somutlaştığı bir gündür.

Kutlu olsun. Hem bugününüz hem yolunuz.
 
 

Prof. Dr. Dilek Şirvanlı Özen

Psikolog, Akademisyen, Ebeveyn Danışmanı, Çift ve Aile Danışmanı

İstanbul / Türkiye

 

Eğitimlerden ve blog yazılarından haberdar olmak için abone olabilirsiniz.

Abone olduğunuz için teşekkür ederiz!

  • LinkedIn
  • X
  • Instagram
bottom of page