top of page

BAYRAM RİTÜELLERİ: Çocukken Anlamadığımız, Büyüyünce Özlediğimiz Şeyler

  • Yazarın fotoğrafı: Dilek Şirvanlı Özen
    Dilek Şirvanlı Özen
  • 2 Haz
  • 2 dakikada okunur

Bayramlar yaklaşırken, zamanın dokunamadığı bazı hisler yeniden kıpırdanmaya başlar. O çok tanıdık kokular, sesler, yüzler... Çocukken anlam veremediğimiz ama yıllar sonra içimizi ısıtan o anılar, birer birer belleğimizin kıyısına uğrar. Her bayramda biraz daha fark ederiz ki, bazı duygular sadece yaşanmaz; aktarılır, tekrar edilir, içselleştirilir. Ve bayram, tam da bu yüzden, sadece takvimdeki bir gün değil; duygusal hafızamızın saklı raflarına açılan bir kapıdır.


ree

Bayram ritüelleri, yalnızca kültürel bir geleneği sürdürmekle kalmaz; aynı zamanda çocukluk anılarımızın, duygusal bağlarımızın ve kültürel kimliğimizin sessiz taşıyıcılarıdır. Psikolojik açıdan bakıldığında, tekrar eden bu özel zamanlar, aidiyet ve anlam duygusunu pekiştirir. Her yıl benzer şekilde yaşanan bayram sabahları, belleğimizde çok daha derin izler bırakır. Çünkü onlar, yalnızca kalabalık sofraların değil; içimizde uyanan en eski duyguların da zamanıdır.

O sabah erkenden kaldırılırdık. Henüz uykuluyken ayağımıza geçirilen rugan ayakkabılar, jilet gibi ütülü pantolonlar, saçlara fazla kaçmış jöleler, kulaklara değen tokalar… Kolonya gözümüze kaçmasın diye eğildiğimiz ama yine de yandığımız o küçük sahneler… O zamanlar, çocuk aklıyla bu telaşlara pek anlam veremezdik. “Bayramsa bayram, bu kadar gerginliğe ne gerek var?” diye içimizden geçirirdik.

Ama yıllar geçtikçe, fark etmeden içimizde yer etmiş bu detaylar bir gün birdenbire özleme dönüşür. Bayram sabahında evin içindeki ayak sesleri, mutfaktan gelen kavurma kokusu, büyüklerin elini öpmeden sofraya oturulmayan o sabahlar… Zamanla, içimizi hafifçe sızlatan ama bir yandan da ısıtan bir sıcaklığa dönüşür. Ve bir noktada anlarız ki, çocukken sıkıldığımız o ritüeller aslında birer duygusal kodmuş.

Psikoloji literatüründe ritüel, yalnızca tekrar eden davranışlar olarak değil; aidiyet, güvenlik ve anlam arayışını destekleyen yapılardır. Özellikle çocuklukta tekrar eden aile içi bayram ritüelleri, bireyin duygusal gelişimini ve kültürel kimliğini destekler. Her yıl aynı sırayla tekrarlanan bayram ziyaretleri, aynı yemekler, aynı sesler… Bunlar sadece gelenek değil; aynı zamanda “ben kimim, nereye aitim?” sorusuna verilen sessiz ama güçlü yanıtlardır.

Bayramlar sadece bugünü değil; geçmişi de sofraya çağırır. Yanımızda olmayanlar anılır, yıllardır anlatılan bayram hikâyeleri yeniden paylaşılır. O “eski bayramlar” yalnızca yaşanmış zamanlar değil, duygusal belleğin kendisidir.

Üstelik ritüeller yalnızca aktarılan değil, aynı zamanda yeniden üretilen yapılardır. Bir bakarız ki, çocukken bize yapılanı biz başkalarına yapıyoruz. Aynı telaş, aynı tabaklar, aynı sözler: “Bayram sabahı herkes erken kalkar.”, “Bu ayakkabı bugün giyilecek.”, “Önce büyüklerin eli öpülür.”

Ve böylece ritüel sürer. Anneannemizin koyduğu reçeli bu kez bizim elimizden sunarız. Dedenin gömleğini arayan çocuk belki de artık bizim çocuğumuz olmuştur. Aktarılan yalnızca bir gelenek değil; aynı zamanda bir duygusal bağlanma biçimidir.

Çoğumuzun hafızasında benzer bir sahne vardır: Büyükten küçüğe sıraya girilir, eller öpülür, mendillerin içine ya da avuç içine sıkıştırılmış bayram harçlıkları alınır. Bu küçük anlar, sadece maddi değil; saygı, aidiyet ve gelenek duygusunun sessizce aktarıldığı ritüellerdir. Harçlıkla birlikte aslında bir onay, bir kabul, bir “sen de artık ailede yerini alıyorsun” mesajı verilir. Ve çocuk için bu, aidiyet duygusunun güçlendiği özel bir andır.

Çocukken anlamadıklarımızı büyüyünce özlüyoruz. Ama belki de asıl büyümek, o zamanlar anlam veremediğimiz şeylerin ne kadar değerli olduğunu fark ettiğimiz andır. Çünkü “gereksiz” gibi görünen o telaşlar, aslında bir arada olmanın görünmez dilidir. Bayram, sadece bir gün değil; belleğimizin, kültürel kimliğimizin ve ilişkilerimizin iç içe geçtiği çok özel bir zamandır.
 
 

Prof. Dr. Dilek Şirvanlı Özen

Psikolog, Akademisyen, Ebeveyn Danışmanı, Çift ve Aile Danışmanı

İstanbul / Türkiye

 

Eğitimlerden ve blog yazılarından haberdar olmak için abone olabilirsiniz.

Abone olduğunuz için teşekkür ederiz!

  • LinkedIn
  • X
  • Instagram
bottom of page